Sosyal medya ile birlikte yaygınlaşan “beğen” butonu pek çok ihtiyaca cevap verecek gibi görünüyor; “Beğen” butonu sayesinde hızlı bir şekilde fikir belirtmek, yorum yazma zahmetinden kurtulmak, yorum yapmanın getireceği ekstra tartışmalardan uzak durmak mümkün. Uzmanlar, siyasetten bilinen kültüre kadar pek çok alanda yaygın olarak kullanılan ve çok çeşitli işlevlere sahip olan beğen butonunun aslında tüketicinin zevklerine göre reklam stratejisi geliştirme amacına hizmet ettiğini belirtiyor.
Bir gün yazarı Ümit Alan, “Bu yazıyı ‘beğenmeniz’ ne anlama geliyor?” başlıklı yazısında beğen butonunun tarihçesini şöyle anlattı:
“Beğen butonunun Facebook’tan önce bir geçmişi var. Örneğin patenti, Facebook kurulmadan 1998 yılında Joannes Everardus Van Der Meer adlı bir programcı tarafından alınmış. Bu patent, Van Der Meer’in sahibi olduğu SurfBook adlı sosyal medya sitesi için. o sıralar gelişiyor.van der meer’in vefatından sonra bu proje yarım kaldı.daha sonra bu özellik Friendfeed tarafından kullanıldı fakat bildiğiniz üzere Friendfeed facebook tarafından satın alındı ve kapatıldı.bu yüzden beğen butonunun tarihçesinden bahsediyoruz. Beğen düğmesi ilk olarak 2009’da etkinleştirildi. O sırada Facebook’ta CTO (Baş Teknoloji Sorumlusu) olan Bret Taylor, “Düğmeyi sunmamızın ilk nedenlerinden biri, insanların birçok kez bir şeyi onaylamak istemesiydi. ama bu konuda söylenecek bir şey yok.Ve bir çok yorum ‘vay’, ‘harika’ gibi tek kelimeden oluşuyordu.Bu yüzden beğen butonu tek tuşla beğeni yapmanızı sağlıyordu. ‘beğen’ hissi, butonun konma sebebini iletti. Aynı röportajda Taylor neden ‘beğenme’ butonu koymadıklarını ‘Beğenmediğin bir şey varsa ilişki hakkında yorum yazmalısın, bu konuda mutlaka söylenecek bir söz vardır’ diyerek aktarıyor. . Nitekim 2016 yılında gelen ‘tepkiler özelliği’ne kadar Facebook’ta dislike ile ilgili bir açıklama yoktu. (Ben de ‘beğen butonu’ konulmasının en büyük sebebinin burada biriken benzer verilerle algoritmalar ve dolayısıyla hedefli reklamlar geliştirmek olduğunu düşünüyorum, bu tesadüfen keşfedilemez diyorum ama bu yazının konusu değil.) ” (HABER MERKEZİ)
